History

(bir şeyin) içinde olmak

Meanings of "(bir şeyin) içinde olmak" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

	Category	Turkish	English
Idioms
1	Idioms	(bir şeyin) içinde olmak	be (a) party to (something) v.

Meanings of "(bir şeyin) içinde olmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 21 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	bir şeyin içinde çok saygın bir yeri olmak	be enshrined in v.
2	General	(bir şeyin) içinde en göze çarpan olmak	highlight v.
Phrasals
3	Phrasals	baştan aşağı bir şeyin içinde olmak/kalmak	welter in something v.
4	Phrasals	(bir şeyin) içinde var olmak/yaşamak	repose on (something) v.
5	Phrasals	(bir şeyin) içinde var olmak/yaşamak	repose upon (something) v.
6	Phrasals	(birinin/bir şeyin) içinde olmak	rest in (someone or something) v.
7	Phrasals	(birinin/bir şeyin) içinde olmak	repose in (someone or something) v.
8	Phrasals	bir şeyin içinde küçük bir kısmı görünmek/belli olmak	peek out of something v.
Colloquial
9	Colloquial	bir durumun/şeyin içinde aktif olmak	get in there v.
10	Colloquial	bir şey için bir şeyin içinde olmak	be in it for v.
11	Colloquial	bir amaç için bir şeyin içinde olmak	be in it for v.
Idioms
12	Idioms	içinde bir şeyin doğru olduğuna dair his olmak	get/have the feeling (that...) v.
13	Idioms	içinde bir şeyin doğru olduğuna dair bir şüphe olmak	get/have the feeling (that...) v.
14	Idioms	(bir şeyin) içinde olmak/yer almak	be art and part of (something) v.
15	Idioms	boğazına/gırtlağına kadar (bir şeyin) içinde olmak/kalmak	be up to (one's) chin in (something) v.
16	Idioms	boğazına/gırtlağına kadar bir şeyin içinde olmak/kalmak	be up to your ears in something v.
17	Idioms	bir şeyin içinde olmak	be party to something v.
18	Idioms	gırtlağına kadar (bir şeye) batmak/(bir şeyin) içinde olmak	be up to (one's) eyes in (something) v.
19	Idioms	gırtlağına kadar bir şeye batmak/bir şeyin içinde olmak	be up to your eyes in something v.
20	Idioms	gırtlağına kadar bir şeye batmak/bir şeyin içinde olmak	be up to your eyeballs in something v.
21	Idioms	bir şeyin/bir şey yapmanın içinde olmak	have/take a hand in something/in doing something v.